You are currently viewing Raina ve Unzurna konusunu açıklar mısınız?

Raina ve Unzurna konusunu açıklar mısınız?

Sual:

Üstaz Bakara suresi, 104 ayet ve Nisa suresi, 46. ayette geçen Raina ve Unzurna konusunu açıklar mısınız?

Cevap:

Bismillahirrahmanirrahim Elhamdulillahi rabil alamin ves selatu ves selamu ala Seyyidina Muhammed ve ala ala Seyyidina Muhammed ve ala sahebeti ecmain.

Sualde geçen Bakara suresi ve Nisa suresine ilişkin cevap. Konumuz Raina kelimesi ve Unzurna kelimesi.

Birçok kez söyledim dil anlaşılır olmalıdır. Kafirler gibi yapmayın komplike kelimeler kullanmayın bilakis kolay kelimeler kullanın. Böylece karşınızdakiler sizi daha çabuk anlar ve fazla mana taşıyan kelimeler de kullanmayın.

*Allahu Teala haber veriyor yahudiler Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile konuştuğunda fazla manalara gelen kelimeler kullandıklarını belirtiyor. Böylelikle nefretlerini icra ediyorlardı.*

*Ey iman edenler râinâ demeyin unzurna deyin.”* (Bakara 104)

Her iki kelimede aynı anlamı taşır. Raina şu anlama gelir “bize bak” ve Unzurna’da aynı anlama gelir “bize bak.”

Fakat Raina arapça dilinde çok zor bir kelimedir. Her iki kelimede çok yüksektir fakat biri daha komplikedir. Herkes anlamaz ve iki manası vardır.

Misal Raina Ra’vana’dan gelir ve anlamı koyun sürüsüne bakmak demektir. Koyunlara bakana da ‘Rāi’ denir, yani koyunlara dikkat eden koyun çobanına. Yani koyunlara bakmak ve dikkat etmek anlamını taşır.

Fakat Unzurna’nın anlamı şudur ki: bize yardımcı olabilmen için, bak bize. Sırf o bakış kastediliyor burada, başka bir şey değil.

O zamanın yahudileri iki manası olan kelimeler arıyorlardı, bu kelimeleri kötü niyet ile kullanabilmek için. Misal, Müslümanların koyun (hayvan) olup ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in onların çobanı olmasını ifade ediyorlardı. Yani eğitimsiz/cahil anlamında kullanıyorlardı. Düşünceleri bu şekilde, fakat Allah onların niyetlerini biliyordu, bu yüzden de Allah onlara Müslümanlar üzerinden hitap ediyor *”raīna değil, unzurna deyin.”*

UNZURNA ben seninle konuştuğumda sana bakarım/yönlenirim. Nazar anlamında, yani bakmak.

Unzurna: bize bak.

Fakat bu koyuna bakmaya da uyuyor, onların kastı da bu. Unzurnanın basit bir kelime olmasına ve tek bir manası olmasına rağmen, o da şudur ki ‘bir yere bakmak’, kelimeler ile oynuyorlar. Onlar unzurnayı değil, raīnayı kullanıyorlar.

Allah buyurur ki: *”Onlar dillerini konuşurken eğerler.”* Yani konuştukları kelimelerin dışında aslında farklı bir kasıtın olduğu anlamına geliyor. İyi niyet değil de kötü niyet yerine gösteriyor. Misal: Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip: “Essalamu Aleyküm”, diyorlar fakat çok hızlı bir şekilde. Sahabiler de bunun üzerine: “Aleyküm Selam”, diyorlar.

Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurur ki: “Hayır, onlar bu kelime ile oynuyorlar, aslında Sâm Aleyküm, diyorlar.”

Sâm’ın anlamı ölümdür. Size ölüm olsun anlamında.

Esselamu Aleykümü hızlı dediğinde, aslında Sâm Aleyküm demiş oluyorsun.

Onlar Es Selamu Aleyküm demiyorlar, Sâm Aleyküm diyorlar. Size ölüm gelsin.

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurur ki: “Onlar Selam değil, Sâm diyorlar.” Kötü ve zehirli ölüm demek. Sahabiler de bunun üzerine sorarlar: “Ya Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) peki onlar bunu deyince biz nasıl cevap verelim”?

Rasulullah sorularına şöyle cevap verir: “Onlar size Sâmu Aleyküm dediklerinde, sizde sizin üzerinize diye cevap verin, onların kendi tarzlarıyla.”

Bu ayetten anlamamız gereken şudur ki, yahudiler veya gayri müslimler gibi değişik anlamlara gelen kelimeleri aramayın, ki kelimelerin manasını kötü yere de çekilemesin. Fakat edebi ve mecazi anlamda farklı kelimeler kullanmak mümkündür. Ama yine de bir konuşmada kelimelerin belli, basit ve tek manada olanını tercih etmek gerekir.

Bakara ve Nisâ suresinin bu iki ayetin tefsiri ve açıklanma sebebi budur.

Vallahu Teâla ala ve Alem

Seyyid Magdy Dawoud

Bu iki Ayete ilişkin olarak:

*”Ey iman edenler! “raina” demeyin, “unzurna” deyin ve dinleyin. Gerçeği yalanlayan nankörler için can yakıcı bir azap vardır.”*

[EL BAKARA, 104]

*”Yahudilerden bir kısmı kelimelerin manalarını çarpıtıyorlar. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak “işittik ve karşı geldik; dinle, dinlemez olası, râinâ” diyorlar. Eğer onlar “Dinledik ve itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat inkârları sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az inanırlar.”*

[EN NİSA, 46]

Anlaşıyor ki:

1. Konuşmanın anlamı:

Anlayıştır.

Belagatin: En basit ve en kısa değinilerek anlaşılan biçimde olmasıdır.

Aksi halde:

1. iblis konuşma şekli

(Allah ile konuştuğunda kendisinin Ateşten Adem’in ise Balçıktan yaratıldığını demişti).

2. Münafıkların konuşma şekli.

3. Yahudilerin konuşma Metodu ve şekli.

4. Gururlu konuşma şekli.

5. kibirli konuşma şekli.

6. Kafirlerin konuşma şekli.

7. Gayri Müslimleri taklit.

Seyyid Magdy Dawoud