You are currently viewing Rabıta ve Kamil mürşit eğitiminin zaruriliği var mıdır?

Rabıta ve Kamil mürşit eğitiminin zaruriliği var mıdır?

Selamünaleyküm Mecid Abi.  Tasavvuf ehline göre “bir kamili mürşidin (Hakiki mürşid) eğitiminden / sohbetinden geçmeyince bir müminin gerçek kurtuluşu / ahiret saadetini elde etmesi çok zordur “.

Sizin görüşünüz nedir?

Bu konuyla bağlantılı olarak bir sorum daha var. 

Çoğu tasavvuf tarikatında “rabıta (müridin; mürşidinin vasıtasıyla Allah’ın nurunun kendisine ulaştığını hayal etmesi ” pratiği); günlük vird ve zikirlerinden önce yaptıkları bir uygulamadır. Sünnette rabıtanın yeri var mıdır? Sahabi efendilerimiz bunu Rasulallah(sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizi düşünerek  yapmışlar mıdır? 

Allah razı olsun.

Türkiye’den

———

Cevap:

Ehli Tasavvufun dediği gibi bir mürşidin üzerinden eğitim alınıp alınmaması hakkında ki ilk suale cevap olarak.

Biz diyoruz ki:

Her bir Müslüman bir üstad vesilesi ile şeriatı öğrenip anlamalıdır.

Eğer bunu biliyorsa, Tasavvufun temelini almıştır.

Çünkü İslam’ı ve şeriati bilmek farzdır aynen ekmek, hava ve su gibi.

Bu şeriat.

Fakat Tasavvuf meyve gibidir, o lükstür.

Havasız, susuz ve ekmeksiz yaşayamazsın, ölürsün.

Fakat lüks olan meyveden vazgeçebilirsin.

Fakat yine de istiyorsan, o halde onun temelini, konu alanı İslam olan bir üstat veya Mürşit üzerinden alman gerekir.

O durumda iyidir ve maneviyatı, şeriatı olan ve marifeti tam bir şeyhe intisab edebilirsin.

Hem şeriate hem tasavvufa vakıf olan bir üstadın varsa eğer, o zaman onun üzerinden terbiye edilebilirsin, fakat teslimiyet şarttır.

Onu araştırdıysan, şeriatı bildiğinden eminsen, zahirî ve batınî ilim sahibi, istikamet ehli ise eğer ve insanlar şahitlik ediyorlarsa istifade edebilirsiniz. Ama saklı hazinelerde vardır.

Görünüm önemsizdir; evsiz barksız biri olabilir.

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ın buyurduğu gibi: “Belki dağınık, kirli ve tozlu saçlı olan bir adam, Allah üzerine yemin ettiğinde, Allah onun dileğini kabul eder.”

Dışarıda yolda oturan üstü başı toz toprak birini görebilirsin. Yerde uyur, sigara içer ama Allah dostudur.

Böyleleri vardır ve bazıları bunlara deli derler.

Dış görünüşe bakmayın, insanların hakkında hüküm vermeyin ve onları denemeyin.

Belki onlar doğrudur ve Allah dostudur da etleri zehirlidir.

Onların etini deneme.

Mülkü Malike bırak, Subhanehu ve Teâla.

Allahu Teâla buyurur ki: “Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun.”

Neden? Çünkü manevi olarak, onların ruhunun nūrundan, ruhlarından etkilenmeniz için.

Bir Hadis vardır: “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın.”

Misal biz bilgilendik ve okuduk ve ben bir şeyh seçtim.

Mısır’da, sonra Türkiye’de, tâ ki Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana gelip ve beni bundan muaf edene kadar.

Sırf bir kez değil, dört defa. Benim önemli bir şey olduğum için değil, hayır!

Biz beraber öğrenen bir aile grubuyuz.

Ben size diyorum: “Ben bir tarikatın şeyhi değilim, ben bir alim de değilim fakat biz beraber öğreniyoruz.

Siz bana soruyorsunuz ve bende yıllarca yapmış olduğum ihtisas doğrultusunda ve Fadlullah’dan cevaplıyorum.

Benim Salih olup veya olmamam ne sizin bilebileceğiniz ne de benim bileceğim bir şey.

Bunu ancak Allah, Subhanehu ve Teâla bilir.

~~~~~~~~~~~~

İkinci sual olan rabıta sualine cevap; Sahabeler (ra) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’a rabıta yaptılar mı?

Bunun üzerine çok konuştum ve diyorum ki; bunun İslam’da bir kanıtı yoktur.

Rabıtanın olduğuna dair ne Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)ın sünnetinde bir delil vardır ne de Kur’ân’da.

Benim kaynağım Kur’ân ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’dır.

Ben sahabîlerin (ra) rabıta yaptıklarına dair bir delil görmedim.

Bu sonraları uygulanmaya başlamıştır. Ben Rabıta görüşünü benimseyemiyorum.

Ben bunu araştırdım ve şunu buldum:

Bir kadının oturup yabancı bir erkeğe rabıta yapması nasıl olur? Erkek karşısında duruyor ve ondan kadına nur geçiyor ve himmet vs.

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmakta: “Kim beni rüyasında görürse gerçekten görmüştür, elbette şeytan benim şeklime giremez.”

Demek ki Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hariç başkalarının suretine girebilir. Yani şeytan sana rabıtada veya rüyada gelebilir. Senin rabıta yapman, tanımadığın bir adamın resmiyle derin bağlantılar kurman, bunun Şeyh veya Üstad olması önemli değil sakıncalıdır.

Eğer senin mahremin değilse resmiyle veya o kişiyle rabıta yapman olmaz. Onu düşünüp feyz veya himmet aldığını hayal etmen vs. olmaz.

Eğer Şeyh’in manevi olarak güçlüyse kendisi seninle bağlantıya geçebilir fakat manevî olarak.

Ancak sen onun resmine bakmadan onu düşünmeden de olur.

O sana dua edebilir.

Tasrif ve temkin yapabilir. Direk veya dolaylı olarak eğer güçlüyse. Fakat ben rabıtanın şeytanın bir kapısı olduğunu düşünüyorum.

Şeytan sana gelip Şeyh’in tarafından sana fitne çıkarır kadın ve erkeği teşvik eder veya fitne ve çokça hayaller kurdurur. Haramlara veya şeytan saldırısına kadar yol açabilir.

Bu yüzden pek çok Sufi şeytanın saldırısına maruz kalmıştır ve bundan dolayı psikolojik sorunları vardır. Şu saydıklarımızdan dolayı.

Bu benim fikrimdir.

Vallahi, herhangi bir Sufi için bu bir eleştiri değildir.

Fakat sadece tarafsız, özgürce bir fikir. 

Wallahu Teâla ala ve Alem.

Seyyid Magdy Dawoud