Şeyh Muhammed Nasr’a Cevaben Bir Sualine Yanıt
Sual: Aşure Günü orucunun faziletini hepimiz bilmekteyiz. Fakat hakkında sorgulamak istediğim bir şey var: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin bu günde oruç tuttuklarını gördü ve dedi ki:
“BİZLER MUSA’YA SİZDEN DAHA LAYIK KİMSELERİZ.”
Sonra o gün oruç tuttu ve yine dedi ki:
“ŞAYET GELECEK YILA KADAR (HAYATTA) KALIRSAM, DOKUZUNCU GÜN DE ORUÇ TUTARIM.”
Fakat vefat etti ve dokuzuncu gün oruç tutamadı. Öyleyse bu, Nebi’nin (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’de bir sene kaldığı anlamına gelir. Ama bizler O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) orada on yıldan fazla kaldığını bilmekteyiz!
Açıklama istiyorum. Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
Cevap:
Elhamdulillah Vassalātu Vesselâmu alâ Rasulillah ve alâ âlihi ve sahibi.
Konuya gelince: Hamd Allah’a mahsustur. Hadisler arasında bir çelişki yoktur. Zikrettiklerin, hakkında şüpheye düşülecek bir şey değildir.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye geldiğinde Yahudileri Aşure Günü oruç tutarken gördü ve dedi ki:
“BİZLER MUSA’YA SİZDEN DAHA LAYIK KİMSELERİZ.”
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gün oruç tuttu ve Müslümanlara da o gün oruç tutmalarını emretti.
“ŞAYET GELECEK YILA KADAR YAŞARSAM, DOKUZUNCU GÜN ORUÇ TUTARIM.”
Bu, Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) şerefli ömrünün son senesindeydi.
Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) “BİZLER MUSA’YA ONLARDAN DAHA LAYIK KİMSELERİZ.”… sözü, Medine’ye geldiğinde, yani önceleri, durumun başındaydı. Sonra Medine’de yaşadı ve ancak sonraları şöyle buyurdu:
“ŞAYET GELECEK YILA KADAR YAŞARSAM.”
El-Hafız -rahimehullah- El-Feth’te şöyle dedi: Başka bir açıdan Muslim’den rivayetle ibni Abbas (ra)’tan nakledilen bir hadiste Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“ŞAYET GELECEK YILA KADAR (HAYATTA) KALIRSAM, DOKUZUNCU GÜN ORUÇ TUTARIM.”
Sonraki yıla ulaşamadan vefat etti. Bu nedenle şu kesinlikle ortadadır ki Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onuncu gün oruç tutuyordu. Dokuzuncu günün orucuna da önem verdi. Gelecek yıla ulaşamadan, dokuzuncu gün orucunu da tutamadan vefat etti.
Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) dokuzuncu günün orucunu önemsemesi şu mânâyı taşımaktadır:
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onu eksiltmiyor (Yani Yahudiler o gün tutuyor diye tutmayın demiyor). Aksine dokuzuncu gün orucunu onuncu günün orucuna ekleyerek -ister bu güne önem vermek, dikkat etmek anlamında ister Yahudi ve Hristiyanlara muhalefet etmek için olsun- orucu çoğaltıyor.
Muslim’in bu konuyla ilgili birkaç rivâyetinden en tercih edileni budur. Başka bir açıdan Ahmed’in, İbni Abbas’tan merfu olarak naklen rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTUNUZ. YAHUDİLERE MUHALEFET EDİNİZ. BU GÜNÜN ÖNCESİNDEN VEYA SONRASINDAN BİR GÜN DAHA ORUÇ TUTUNUZ.”
Bu olay sonraları yaşanmıştır. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem), hakkında bir şey emredilmemiş şeylerde Ehl-i Kitap ile anlaşmayı (ortaklığı) seviyordu. Özellikle de hakkında puta tapanların muhalefet ettiği şeylerde.
Fakat Mekke fethedildiğinde ve İslam’ı emretmek yaygınlaştığında da Ehl-i Kitaba muhalefet etmeyi sevmiştir. Sahih olarak sabittir ki, bunun nedeni böyledir.
Önce onlarla oruçta ortak oldu ve şöyle buyurdu:
“BİZLER MUSA’YA SİZDEN DAHA LAYIK KİMSELERİZ.”
Sonra onlara muhalefet etmeyi sevdi ve onlara muhalif olarak bu güne öncesinden veya sonrasından birer gün eklemeyi emretti.
Allahu Teâlâ en yücedir ve en iyi bilendir
Seyyid Magdy Dawoud