You are currently viewing Ecel Müsemma, Ecel Makdiyyi ve Katl

Ecel Müsemma, Ecel Makdiyyi ve Katl

Akide, fıkıh ve tefsirde:

1. Ecel Müsemma, Ecel Makdiyyi ve Katl.

2. Musa (as) kimseyi öldürmedi ve ölen Mısırlının ölümünden sorumlu değildir.

1. Ecel (Ölüm- Hayatın sonu):

(A). Ecel Müsemma (İsimlendirilmiş Ecel):

Bu tür bir ecel Allah tarafından adlandırılır ve yazılır ki, şu isimdeki kişi, şu mekanda, durumda ve zamanda ölecek diye. Yani ecelinin gelişi ve dünyadaki ölümü.

Henüz bebek iken anne karnında 90 gün geçtikten sonra bir melek gelir ve bu bebeğin ecelini isimlendirir ve onun dünyadaki rızkını, sevincini ve üzüntüsünü vs… her şeyi yazar. Yani onun yapacakları ve onun için yazılmış olanlar.

Yani bu tür bu şekilde isimlendirilir ve aynen adlandırdığı (yazıldığı) gibi de her şey yerine getirilir (yaşanır).

Bunun delilleri ise:

Kur’anı Kerîm’in çok yerinde bu tür’e yer verilmiştir ve onlardan bazılarını örnek olarak alalım:

[61:An-Nahl /النحل]

وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ

“Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeriçinde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.”

[53:Al-Ankaboot / العنكبوت]

وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَوْلَا أَجَلٌ مُسَمًّى لَجَاءَهُمُ الْعَذَابُ وَلَيَأْتِيَنَّهُمْ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ

“Senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azab elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat yine de, hiç farkına varmadıkları bir sırada o kendilerine mutlaka gelecektir.”

[34 :Al-A’raaf / الأعراف]

وَلِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ

“Her ümmetin bir eceli vardır. O ecel geldiğinde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.”

Bu zikrettiğimiz ayetlerden yola çıkarak “Ecel Müsemma’nin” var olduğunu bildik yani vakti belirlenmiş olan Ecel.

Bu tür ecelde bir kimsenin vaktinin bir saat önce ya da sonrasında olmasının imkanı yoktur.

(B). “Ecel Makdiyyi” (tamamlanmış (yerine gelmiş) Ecel):

Bu tür Ecel anne karnında iken belirlenmiş olan yaş (yaşam-ecel) zaman, vaziyet ve mekanın yerine gelmiş olan türüdür.

Bu yerine gelmeye ise Kadâu’l-Ecel denir (Hayatın tamamlanması)

-قضاءُ الأَجَل-

Allah’ın kişi için belirlediği şekilde.

Yanı sıra: Bu tür ecelde cok önemli bir dipnot vardır:

İnsanın hali kendisine bağlıdır yani insanın kendi seçimlerine bağlıdır

ama vakit bir mühlettir ve belirlenmiştir değişken değildir ne bir geri ne de bir saat ileri gider.

Bu nasıl anlaşılır?

Cevap:

Bunu izah etmek için örnekler vereceğim:

Allahu Teala bizlere helal ve haramları açık ve net bir şekilde belirtmiştir, yani Allah’ın emirlerine göre gitmek zorundayız ve her türlü halimiz bu çerçeve içinde olmalıdır. Ama sen özgürsündür yani ister git çalış işinde, helal yoldan para kazan ya da istersen git hırsızlık yap ve haram yoldan paranı kazan. Ya da bir Cafe’de ya kahve ic ya da alkol kullan.

Ve Ecelinin vakti örneğin 14:15 dir.

Tam vakitlice 14:15 de öleceksin ama nasıl?

Asıl soru budur:

Bu senin seçimine bağlıdır; eğer ki Allah’ın emirlerine uyarsan: iş yerinde öleceksin ve bu bir tür şehitliktir.

Ama ölümün vesilesi (sebebi):

Ya iş makinası kazası olabilir ya da birden düşüp ölürsün. Biri gelip elini tutar ya da seni kenara çeker ve yine de birden düşer ve ölürsün.

Bu hal zahir sebeplerdir ama gerçek değildir bu sadece bir tevafuktur.

Bu son yazdığımız tam olarak Musa (as) ve Mısırlının başına gelen olaydır… ve buna işaret eden ise:

[15 :Al-Qasas / القصص]

وَدَخَلَ الْمَدِينَةَ عَلَى حِينِ غَفْلَةٍ مِنْ أَهْلِهَا فَوَجَدَ فِيهَا رَجُلَيْنِ يَقْتَتِلَانِ هَذَا مِنْ شِيعَتِهِ وَهَذَا مِنْ عَدُوِّهِ فَاسْتَغَاثَهُ الَّذِي مِنْ شِيعَتِهِ عَلَى الَّذِي مِنْ عَدُوِّهِ فَوَكَزَهُ مُوسَى فَقَضَى عَلَيْهِ قَالَ هَذَا مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ عَدُوٌّ مُضِلٌّ مُبِينٌ

“Musa, halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbirleriyle döğüşür buldu. Kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekini kenara itti ve tamamlamış oldu. (Allah Elkâdi olarak – Tamamlayıcı – Elkadi olan Allah. Ve o Kadâ yaziyor yani onun Ecelini tamamlamış oldu)

Ayette harfiyen bu şekilde yazıyor.

“Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşmandır” dedi.”*

Ve bizler yakında Musa (as)’nın mısırlıyı öldürmediğini tüm detaylarıyla ve delilleri ile açıklayacağız.

Devam edebilmek için konumuza geri dönelim:

Eğer Allahu Teâla’ya itaat etmezseniz ve kendi isteğiniz ile iradeniz ile haram yola saparsanız… misal gece bir eve hırsızlık yapmak için gidiyorsun ve oranın sahibi sana silahla ateş açıyor ve öldürüyor. Bu adamın kendi isteği ile oluşan bir haldir ve  silah ile öldürülmüştür. Adam bu durumda günahkâr olarak ölüyor fakat halini ve ölüm metodunu kendi iradesiyle yönlendirdi.

Eğer adam uyuyorsa ve işe gitmiyorsa uykuda vakti gelince ölecek fakat uyuyarak durumunu kendisi seçti.

Sonuç:

Bu (No. B) türünün hepsi Ecel Makdiyyidir

(C.) “Katl – “Cinayet”

Cinayetin dört türü vardır ve (normal) ölümden farklıdır:

1. İntihar etmek:

Bu tür haramdır ve Allahu Teâla yasaklamıştır. Allah seni almadan senin O’na gitmen yasaktır!

Böyle rivayet edilmiştir. İstisnasız tüm alimler arasında sağlam bir yargı bir fıkıh yargısıdır. Ve bir de şöyle rivayet edilmiştir; kıyamet gününde, intihar eden kişi nasıl intihar ettiyse aynı o şekilde cezalandırılacaktır.

Fakat bu tür ecel-i müsemmâ değildir Allah’tan değildir bu insanın kendi iradesiyle seçtiğidir. Ve O’ki tüm İlimleri kapsayan Ecel Makdi değil İntihar (İntihar — “Qātilu nafsihi ” قاتِلُ نفسِهِ) buyurmuştur.

Aynı şekilde, intihar yöntemine de katilin iradesiyle ulaşılır, bu nedenle hepsi onun iradesiyle yapılır. Bu yüzden cinayet intihar olarak adlandırılır ecel-i müsemmâ veya Makdi ya da Mevt (Ölüm –موت) olarak adlandırılmaz.

2. Türü Katl (Cinayet) olarak adlandırılır:

(A.) Katlu’t Tahlukti linefsihi

قَتلُ التَّهلُكَةِ لنفسه :

Yani kendinin katili olmak.

Misal yüzemiyorsun ama köprüden suya denize atlıyorsun ve boğuluyorsun. Bu haramdır!

Eğer kendin yapıyorsan bu intihar etmek gibidir.

Allahu Teâla şöyle buyurmakta:

[195 : Al-Baqara / البقرة]

وَأَنْفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا تُلْقُوا بِأَيْدِيكُمْ إِلَى التَّهْلُكَةِ وَأَحْسِنُوا إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ

“Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve güzel hareket edin. Çünkü Allah güzellik ve iyilik edenleri sever.”

(B. Katl-Cinayet’in 3. türü olarak):

Katlu’t Tahlukati  ligayrihi ( قتلُ  

التَّهلُكَةِ لِغيرِهِ )

Tahluka cinayeti denilen başkası tarafından gelir, misal başkasını köprüden atlaması için ikna etmen o kişi yüzme bilmediği halde onu köprüden itmen gibi ve boğulmasına sebep olman gibi. Bu katlin bir türüdür ve haramdır ve şöyle adlandırılır:

Başkasının katili

Katilu gayrihi

Aynen tahlukat cinayetinde olduğu gibi yargı aynıdır fakat burada katil suçlu öldürülen değil.

(4.) Allah katında başkaları için Katlu’l Havâs:

Başkasını öldürmenin bu çeşidi şahsi durumlara yönelik özel şahısların özel durumlarıdır genel değil. Onlara uyarak yapamazsın, aksi taktirde dünyada cezasını çekersin bir de üstelik fitne yapmış oluyorsun, bu yüzden asla kabul edilemez…

Cinayetin bu çeşidini Allah’ın havâs (seçkin kullar) – keşifden evliyalar, Allah’ın kendilerine özelden açtığı kimseleri ilgilendiren bir mesele.

Tıpkı Hızır’ın (as) Musa (as) ile eceli daha gelmemiş olan bir çocuğu öldürmeler gibi…

Bu çocuğun büyüdükten sonra pek çok zulüm yapacağını gördü keşifte ve bu da temiz anne ve babasına kabir azabı çekme nedeni olacaktı, üstelik kendisini de cehenneme götürecekti ardından. Bu yüzden Hızır (as) daha erken öldürdü, ki kendisi ve anne ve babası cennete girebilsinler diye ve başkalarına zulüm etmemeleri için.

Bu tür cinayet şimdi mümkün değil. Be çeşit ne zamana, ne mekana ne de metoda uygun, fakat Allahu Teâla her şeyi kapsayan olarak onların hakkında yazmıştır ve buna işaret eden şu ayetler var:

[74 :Al-Kahf / الكهف]

فَانْطَلَقَا حَتَّى إِذَا لَقِيَا غُلَامًا فَقَتَلَهُ قَالَ أَقَتَلْتَ نَفْسًا زَكِيَّةً بِغَيْرِ نَفْسٍ لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا نُكْرًا

“Yine gittiler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında Hızır hemen onu öldürdü. Musa: “Kısas olmadan masum bir cana nasıl kıyarsın? Doğrusu sen çok fena bir şey yaptın” dedi.”

Sebebi keşif ile şu ayettir:

[80 : Al-Kahf / الكهف]

وَأَمَّا الْغُلَامُ فَكَانَ أَبَوَاهُ مُؤْمِنَيْنِ فَخَشِينَا أَنْ يُرْهِقَهُمَا طُغْيَانًا وَكُفْرًا

“Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk.”

Yanı sıra:

Musa (as) o mısırlıyı katleden değildi, Ecel Mekdiyyi’di, bu yüzden ayet (kadâ) diye buyuruyor fakat Musa (as) ve Hızır (as) da Kehf suresinde Allahu Teâla buyurur ki: ”…Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü…” (Kehf, 74)

Ve biz bunu detaylı olarak gelecek olan (2) noktada kanıtlayacağız inşallah.

1. Nokta olan Ecel ve Cinayet “Katl” ile ilgili sonuç:

[42 :Az-Zumar / الزمر]

اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنْفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضَى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْأُخْرَى إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

“Allah, o ruhları (bu Ayette olduğu gibi doğru tercümedir) uyudukları (öldüklerinde ki uyku) zaman, ölmeyenleri de uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkor, diğerlerini de takdir edilmiş (Kadâ) bir süreye (belirlenmiş bir süreye) kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.”

Yani bu Ayette: Ecel Makdiyyi vardır ve uykuda iken geliyorsa bu Ecel uykuda tamamlanır.

Ve uykuda iken Eceli gelmeyen Ruha ise Allah mühlet verir ta ki müsemma eceli gelene kadar.

Burada şunu da anlarız ki, Allahu Teala uykuyu ölüm olarak (Mawt – موت) adlandırıyor.

O Subhanehu söyle buyurduğunda:

“Allah Nefisleri ölümleri sırasında öldürür…” ama burada uyku küçük (hafif) ölüm olarak.

Ve Allahu Teala söyle buyurur:

[2 :Al-An’aam / الأنعام]

هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلًا وَأَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ثُمَّ أَنْتُمْ تَمْتَرُونَ

“Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel kadâ (belirlenmiş mühlet) takdir eden O’dur.

Ecel müsemma (Tayin edilen bir ecel) O’nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.”

İki Ecel olduğu çok açık ve nettir:

Musemma ve Makdiyyi.

2. CİNAYET- KATL:

Aynen zikrettiğimiz gibi dört çeşittir.

Ve ölümden farklıdır ve değişik hükümleri vardır hangi çeşit olduğuna binaen.

—————————

(2.)

Musa (as) hiçbir zaman katil değildi ve bu iddiadan o azadedir:

Sayyid Magdy Dawoud