You are currently viewing Hacc vakti, Ramazan ve bazı güncel konular

Hacc vakti, Ramazan ve bazı güncel konular

İnşaallah bu dersimizi iki konu başlığı altında işleyeceğiz.

1. Konu: Ayasofya’nın camii olarak kullanıma açılması:

İslam ümmetini kapsayan istihare namazımız ve Türkiye, Cumhurbaşkanına ve çalışanlarına olan dualarımız.

Bu dönemde Ayasofya’nın camii olarak kullanıma açılmasının sıradan bir olay olmadığını analiz ettik ve anladık. Bu Allah’tan Cumhurbaşkanı için Murâdullah ve istihareden gelen bir netice. Buna karar veren Türkiye’deki Danıştay yetkililerinden Allah razı olsun.

Ahir zamandaki fitnenin çok derinlerinde olduğunu görmekteyiz. Deccalin etkisi her sahada; hastalıklarda, fitnelerde ve hatta suni depremlerde ve teknoloji ile yağdırılan yağmurlarda vesaire kendisini gösteriyor.

Iblis, Deccal ve çalışanları, kötülükleri, hastalıkları ve negatif enerjiyi dünyaya yaymak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

Negatif enerji hattı kurdular o güzergah ise Kâbe, Aksa ve Ayasofya hattı olarak belirlenmiştir. Haritaya baktığınızda bunların hepsi bir çizgideler. Demek ki negatif enerji ile bunları çekme güçleri var. Kâbe’yi korona dan dolayı kapatıp, hacca da mola verdirdiler. Haccın farzı sırf sembolik olarak yerine getirtiliyor, fakat insanların çağırılıp her yerden gitmeleri yok. Haccın doğası insanların çağırılması ve onların da hac mevsiminde çağrıya bir cevap olarak dünyanın çeşitli bölgelerinden gelmeleridir.

Şu an bu şekilde yapılmıyor. Kâbe, Aksa ve Ayasofya kapalı. Ayasofya açıldığında Türkiye ve Acem tarafından negatif enerjiyi ve Deccalin etkisini defedecektir.

Aynen o şekilde Kâbe açılıp, eski haline döndüğünde ve Aksa da hür olarak açıldığında, İslam bütün dünyaya hakim olacak ve negatif enerji kalmayacaktır.

İlk adım olarak Ayasofya’nın camii olarak açılması oldu. Ardından Aksa ve İslam ümmeti için kıble olan Kâbe İslam’a karşı çalışan mel’ún ailesinden kurtulacaktır. Demek ki bu boş ve nedensiz değil, istihare ve yönlendirme ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıldı.

Elhamdülillah ve Allah bu yönde çalışanların hepsini daima korusun ve doğru yola hidayet etsin.

2. Konu: Bir müsteşardan bir soru almam ile ilgili.

Müsteşar, yani bir Hukuk Bakanı Vekili bana özelden bir soru gönderdi:

“Hacc dönemi her dönem aynı mı yoksa değişken midir?”

Aynı kişiden şu şekilde ikinci bir soru daha geldi:

“Ömer İbnu’l Hattab (ra) ay takvimini neden hicret takvimine göre hesaplamıştır?”

Bu iki soruyu sordu ve cevabimin açıklamalarını da istedi.

Ben ona Fadlullah Subhanehu ve Teâlâ ve ilham ile, kitaplarda bulunmayan cevaplar verdim.

Ona cevap olarak şöyle dedim:

“Ömer Ibnu’l Hattab (ra) ay takvimini şu şekilde açıkladı ve ispatladı:

Allahu Teâlâ Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurur:

“SANA HİLALLERİ SORUYORLAR. DE Kİ: “ONLAR İNSANLAR VE HAC İÇİN VAKİT ÖLÇÜLERİDİR…”

(BAKARA- 189)

Demek ki Allah yeni doğan aya göre ayın başı ve sonunu hesaplıyor.

2. Allahu Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de hicri ayları, Bakara suresinde Ramazan hakkında kullandığı gibi kullandı.

“EY İMAN EDENLER! SİZDEN ÖNCEKİLERİN ÜZERİNE YAZILDIĞI GİBİ SAKINASINIZ DİYE SİZİN ÜZERİNİZE DE SAYILI GÜNLERDE ORUÇ YAZILDI…”

(BAKARA, 183)

Demek ki Allahu Teâlâ hicri ay ile hesaplayıp yazdı.

Başka bir yerde Allah buyurur ki:

“DOĞRUSU ALLAH’A GÖRE AYLARIN SAYISI, ALLAH’IN GÖKLERİ VE YERİ YARATTIĞI GÜNKÜ YAZISINA UYGUN OLARAK ON İKİDİR; BUNLARDAN DÖRDÜ HARAM AYLARDIR…”

(TEVBE, 36)

Başka bir nokta da şudur ki, İslam geldiğinde, Arapların aya göre hesaplamalarını ve içerisinde savaş da bulunan haram (kutsal) aylarında da kullandıklarını gördüler. İslam bunu onayladı ve üzerine inşa etti. Ayların rakamı 12 ve bunların dördü de haram ayları.

Sünnetin başka bir deliline gelelim:

“ONU (YENİ DOĞUMUŞ HİLALİ) GÖRÜNCE ORUCU BİTİRİP, BAYRAM EDİN. ONU GÖRMEZSENİZ EĞER, O HALDE HİCRİ AYIN 30 GÜNE TAMLAYINIZ.”

Allah kutsal aylardaki vakitte hacı farz kılmış ve Zilhicce’de ki ilk 10 gün ile yemin etmiştir.

Bu Allah’tan, Kur’an’dan ve sünnetten Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) bir delildir Şeriata göre ay takvimi, aynen kadınların boşandıklarındaki iddet müddeti gibi bir delildir. Borçlar hicri takvimdeki aylarla hesaplanır, muamele ve ibadetler de ay takvimine göre tayin edilmişlerdir.

Demek ki bu Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) bir delildir ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bunu böyle yapmıştır ve Müslümanlar aynen onun (sallallahu aleyhi ve sellem) yaptığı gibi yapıyor. Bu Müslümanların neden ay takvimini kullandıklarının delilidir. Seyyidina Ömer (ra) hesaplamaların ay ile yapılmalarını değil yılın başlangıcını tayin etmiştir. Yani hicretin 1. yılını ay takvimi olarak kullandı. Anlaşılması için ayların sayısını değil, yılları ay takvimiyle bağladı. Hz. Ömer (ra) sırf ilk yılı ay takvimiyle ve hicretle başlatmış ve sonraki yıllar doğal olarak o başlangıca göre süregelmiştir. Bu suali cevaplamış olduk.

İkinci sual: Hac zamanı değişir mi değişmez mi ve değişirse niçin değişir: Neden miladi, güneş takvimi ya da daha sonra gregoryen takvimine göre hacc ve ibadet vs. yapılmadı da ay takvimine göre yapıldı?

Bunun cevabı şu şekildedir:

“ALLAH, YAPTIĞINDAN SORUMLU TUTULAMAZ; ONLAR İSE SORGUYA ÇEKİLECEKLERDİR.” (ENBİYA, 23)

Konunun hikmet yönü ile ilgili şunları söyleyebiliriz.

  • Müslümanlar her mevsimde hac yapabilmeleri için. Müslümanlar soğuk zamanlarda, sıcak zamanlarda ve bahar zamanlarında yani her kıta ve ülkede farklı farklı mevsimlerde oruç tutabilmeleri için. Yani hava durumuna göre her mevsime rastlayarak değişiklik yaşamaları için.
  • Müslümanlar, soğuk ülkelerde yaşayan, uzun vakit oruç tutan insanları anlasınlar veya sıcak ülkelerde oruç tutan susayan ve aç kalan insanları anlama da yardımcı olan bir değişim… Böylece fakirlerin yemek ihtiyacı olduğunu görsünler ve hissetsinler. Aç ve susuz olduklarını suya ihtiyaçları olduklarını anlasınlar diye. Böylece insanların nasıl oruç tutuklarını, hacca gittiklerini, ibadet yaptıklarını her zaman hissederiz.

Çok hassas ve önemli bir nokta, ilk defa tedebbür sonucu ortaya çıktı:

Allah’ın bir ismi de “Al-Dahr“.

Eğer Allah AL-DAHR yani ZAMAN ismi ile anılırsa, demek ki zaman çok değerlidir ve Allah Hadis Kudsi’de şöyle buyurmaktadır:

“BEN ADEMOĞLUNA HAYRET EDERİM Kİ DAHR’A KIZAR AMA ZAMAN BENİM, BEN EL-DAHR’İM.”

Demek ki zaman İslam’da değerlidir ve Allah her zamanın ve yerin Rabbidir. Bu yüzden her zamanı ve yeri değerli kılar. Her yeri mescit olarak değerlendirir, her yer namaz kılmak için temizdir ve insan her yerde namaz kılabilir. Her ZAMAN değerlidir. Misal hac vakti şimdi temmuz ayında, bazen ekim ayında, bazen kasım, aralık veya nisan ayında vs…

Yani hac vakti yıl içerisinde her zamana rastlar ve kıyamete kadar bu böyle devam eder. Her vaktin hayırlı ve değerli olması için hac zamanı her sene değişken olmalıdır. Böylelikle tüm yılı kapsar. Her yılın her günü Allah’ın ismi ile bağlantılı olması hasebiyle hac ile buluşsun diye vakitler değişir. Aynı şekilde oruç tutmak, zekât vermek aynı zamanda kelimeyi şehadet her vakitte ve her namazda söyleniyor.

Böylelikle İslam’ın beş şartı kıyamete kadar her vakit yerine getirilir. Muhammed ibn Maslama el-Ansari’nin rivayetine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“ŞÜPHESİZ SİZİN ZAMANINIZDA ÖYLE GÜNLER VARDIR Kİ ALLAH’TAN RAHMET INER, ONLARLA KARŞILAŞIN Kİ, BELKİ SİZDEN BİRİNE DEĞERSE SIKINTILARI ASLA KALICI OLMAZ.”

Yani bu yıl misal, 20 Temmuz’dan 30 Temmuz’a kadar mübarek günler.

1441 Hicret’e göre, 2020 Miladi’ye (ay takvimi) göre bu senenin mübarek günleri Zilhiccenin 10 günüdür. Ramazan’dan 3 ay önce, bu senede mübarek günler, mübarek zaman ve geceler bulunmaktadır. Bu yıl Ramazan ayı ile adlandırıldı, Zillhicce, Kadir gecesi vs. gibi…

Demek ki bu yıl, bu zaman ve bugün diye adlandırıldı. Yani Müslümanların aptallığı ve mantıksız, İslami olmayan, cahil ve bilimsel değeri olmayan, her yıl Kadir gecesini Ramazan’ın 27. gecesi diye hesaplıyorlar. Her zaman değişkendir. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

“ONU (LEYLETU’L-KADİR) SON VİTR’İN SON 10 GÜNÜNDE KARŞILAYIN.”

27’inci gecede değil, son 10 gündeki tek sayılı günlerde. Ibni Abbas (ra) şöyle buyurmakta:

“Ramazan’ın 19. gecesi başlıyor.”

Belki bu yıl Ramazan 29 gün böylece son 10 gün 19. günden itibaren başlar. Demek ki Allah ibadetin zamanını değişken yaptı. Her vakit değerli olsun ve Allah’ın ismi ile olsun diye. Genel olarak ve her yıllın Kur’an ayetlerine göre özel günleri vardır.

Allahu Teâlâ en yücedir ve en iyi bilendir

Seyyid Magdy Dawoud