You are currently viewing İsmihi-l Azam

İsmihi-l Azam

Euzu Billahi-s Semi’i-l Aliyyi-l Azîm mineşşeytanirracîm-
Bismillahi-r-Rahmani-r-Rahîm

Bismillahi-l Azam oder Bismihi-l Azam, Subhan Allahi amma yuşrikun.

İsmihi-l Azam = En büyük isim demektir.

Demek ki Allah’tan başka kimseye bu isim verilemiyor ve uygulamada da hiçbir ebeveyn çocuklarına Allah ismini koyamamıştır. Zira Allah ismi Allahu Teala’nın Zatına ait özel ismidir.

  1. İnsanlık tarihinde Allah ismi hiçbir yaratığa verilmemiştir.

Allahu Teala’nın yaratıkları O’nu belirli ve çeşitli isimlerle ve sıfatlara tanırlar.

Allahu Teala’nın sayısız isimleri olmasına rağmen biz mahlukat sadece belirli ve sınırlı isimlerle tanırız, mesela: Er-Rahman, Er Rahim, El Melik, El Kuddus, Es Selam vesaire.

Bu bildiğimiz isimler O’na kulluk yapabilmemiz, O’ndan ihtiyaçlarımızı isteyebilmemiz ve tanıyabilmemiz için gereklidir. Ancak hakikatte Allah bütün O isimlerden de münezzehtir. Bunun delili ise şu ayet-i kerime’de ifade edilmektedir:

“Subhanallahi amma yassifûn.“

“Allah isnat ettikleri vasıflardan münezzehtir.“

Allah bu isimlerden de münezzehtir ancak bize rahmetinden dolayı ve bizim Kendisinden istifade edebilmemiz için istifademize sunulmuş isimlerdir.

Allah Kur’an’dan da içinde geçen isimlerden de münezzehtir. İsmi Zat mahlukatı için verilmiş en büyük ismidir ve en büyük isim olarak bilinir ve çok sıfatları vardır.

“Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.“ Arapçasını yazacak olursak ayetin devamında:

„Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ Hu, Âlimul gaybi veş şehâdeh, Huve-r Rahmânu-r Rahîm.“ Hu kim? Hu Alim, Hu Rahman, Hu Rahîm hakeza. Yani Hu bütün isimlerin özü ve aslıdır.
Önce asıl olan Hu gelmekte sonra Hu’nun sıfatları olan diğer isimler.

Bu isimlerin ilk başında HU ismi gelmektedir ve hepsinin özüdür. Ayete-l Kursi’de de Hu isminin önem ve ehemmiyetini görmekteyiz. Bu nedenle Ayete-l Kursi Kur’an’ın en büyük ismi olarak tanımlanmıştır, neden?, çünkü HU ismi bu ayette de baskın bir biçimde öne çıkmaktadır da ondan. „Allahu la ilahe illa Huve-l Hayyul Kayyûm.“

S. Magdy Dawoud


Devam edecektir

Allah’ın sıfatlarını sınırlayamayız çünkü onlar mutlaktır.

Bazılarının dediği gibi sınırlayacak olursak O’nun (cc) gücünü sınırlandırmış oluruz.

Ama şeriat olarak sınırlılıkla sıfatlanmış olan yaratıklar ancak somut değerlerle iş görebildikleri için belirli sayılarda bilgilere ulaşmışlardır dolayısıyla o isimlere de.

Allah Hu ismini ve ondan türeyen sıfatları bizim istifademize vermiştir. Hu ismi asıldır. Allah ismindeki bütün harfleri kaldırsak yine Allah manası çıkar.

Allah ismindeki birinci harf olan elif harfini kaldırsak Lillah olarak okunur ve “Inna Lillahi ve inna ileyhi raciûn” Biz Allah’tanız ve O’na döneceğiz.” Ayetinde olduğu gibi.

İkinci harfi çekersek yine Allah manası kalır yani Lehu okunur: “Lehul hukmu ve ileyhi turceûn.” Hüküm O’nun ve O’na döndürüleceksiniz.” Ayetinde olduğu gibi.
Son lam’ı yani üçüncü harfi de kaldırırsak geriye sadece bir harf kalır o da H harfi yani Hu.

Yukarıda bahsettiğimiz Haşr Suresi’ni Hz. Aişe annemiz okuduktan sonra İsmi-l Azam’ı sorduğunda Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem): “Sen okudun ya Aişe” dedi. Demek ki okuduğu Haşr Suresi’in içindeydi İsmi Azam yani H harfi.
H harfini fetha harekesiyle okur isek Ha olarak okunur ve Alman ve Arap gramer kurallarına göre akusatif objedir yani “Allah’a” anlamındadır. Kime kulluk edilir? Cevap: “Allah’a. Ha = Allah’a
Kesre verilirse H altına bu defa da Hi okunur. Yani datif olarak. Hi = Allah’a Allah’tan Allah için, manalarına gelmektedir. “H” üstüne hareke olarak damme koyarsak Hu okunur. Arapça ve Almanca gramerinde nominatif sübje olarak okunur.

“Allahu la ilahe illa Huve-l Hayyu-l Kayyum” da olduğu gibi.

Hu – Ha – Hi diyebilirsin. Bütün yaratıklarıyla olan alakası bu isimlerle kuşatılmıştır ve herşeyi yapan O’dur.

Hu = olarak bütün sıfatlarıyla bütün mahlukatının herşeyini kuşatıcı olan anlamındadır. O’dur herşeyi Yapan ve Yaptıran, yani Allah’tır ve Hu’dur.

Ha = bütün mahlukatın kulluğu O’na’dır yani Allah’adır. Kulluklar kimedir? Sadece Ha’yadır. O’na’dır. Kendisine kulluk yapılan Allah’a’dır.

Rahman olarak Razık olarak Mabud olarak O’na kulluk yapıyoruz ama diğer mahluklarda O’na kulluk ediyorlar.

Kur’an’da ifade edildiği gibi: “Her biri kendi duasını ve tesbihini bilmiştir.” (Nur, 24/41)

Hi = O’ndan geldik O’na döneceğiz? O’nunuz yani Allah’ınız.

Niçin Ayete-l kursi en büyük ayet oldu. Bu ayeti İsmi Azam’ı ortaya çıkartmak için tefsir edelim.

Seyyid Magdy Dawoud


Devam edecektir

Ayet-el Kursi’nin neden bütün mahlukat üzerinde büyük etkisi vardır ve çok anlamlıdır ve Kur’an’ın en büyük ayetidir? Sorularının cevabını bulmaya çalışacağız. Tabii ki içerisinde İsmullahi-l Azam’ı içerisinde barındırdığı için.
“Allahu la ilahe illa Huvel Hayyul Kayyum.” Ayetini ele alalım. Elif’i ve şeddeli Lam’ı çekelim geriye ne kalır? H harfi kalır dammeli H, dammeyi okumazsak v okunur ve HUVE okunur. Peki HU kimdir? Allah Hu’nun kim olduğunu bize anlatıyor. HU El Hayyul Kayyum’dur diyor.


El-Hayy demek Arapça’da Canlı olan demektir yani ölümsüz ama öldürendir.
El-Kayyum demek Kur’an’dan bildiğimiz ve bilmediğimiz; başka yaratıkların bildikleri Peygamberlerin ve velilerinin bildikleri ve bilmedikleriyle ayakta olan Kayyum.
“La tehuz Hu” Hu’yu alamaz. Ne alamaz. Ne uyuklama ne de uyku O’nu alamaz.
“Men zellezi yeşfe’u indeHu” Kim Hu yanında şefaat eder. “Illa biiznihi” Hi’nin izni olmadan kim şefaat edebilir. Dünyada şefaati alemlere rahmet olmasıdır ve ahirette de cennete girilebilmesi içindir şefaati.
Hiç kimse Rasulullah (sas)’ın şefaatini almadan cennete giremez. Allah da Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem)’ın kendisi de bunu bildirmektedir: “Ben şefaat sahibiyim” demektedir.


Allahu Teala mahşerde Rasulüne (sallallahu aleyhi ve sellem): “Başını kaldır ve şefaat et istediğin verilecektir” diyecektir. Allah Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’a şefaat verecektir O (sallallahu aleyhi ve sellem) da ümmetine; kendi ailesine, alimlere, şehitlere, hafız ve Kur’an okuyanlara, şefaat etme yetkisini verecek ve onlarda kendi akraba ve ailelerine, arkadaş ve sevdiklerine ve diğer peygamberlerin (as) ümmetlerine şefaat edeceklerdir. Allahu Teala Kur’an-ı Kerim’de: “Böylece, sizler insanlara birer şahit olasınız ve Peygamber de size bir şahit olsun diye sizi orta (aracı) bir ümmet yaptık.” (Bakara, 2/143) buyurmaktadır.


Ayetel kursi’ye geri dönelim: Hi’nin izniyle’de ki Hi Rasulullah’tır çünkü Allah’tan’dır. Allahu Teala Kur’an’da: “İşte size Allah’tan bir Nur ve apaçık bir Kitap (Kur’an) gelmiştir.” (Maide, 5/15) buyurmaktadır.
Hu katında kim şefaat eder Hi’nin izninden başka. Buradaki Hi yani BiizniHi deki Hi Rasulullah’tır (sallallahu aleyhi ve sellem). Hi Allah değil Allah’tan olan Nurullah ve Rasulullah’tır. Ve Rasulullah kıyamette insan ve cinlerin şefaatcisidir.


Ayetel kursinin devamı: “Yalemu ma beyne eydihim ve ma halfehum” “O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)” Kim bilir? Tabii ki Allah bilir ve insanlara şefaat edecek Rasulüne (sallallahu aleyhi ve sellem) de kulların hallerini bildirir. Bilmediği tanımadığı alemlere nasıl rahmet olabilir ve nasıl şefaat edebilir! Rasulullah’a Allahu Teala kullarının hallerini bildirecektir.


“Vela yuhitune bişey’in min ilmihi illa bimaşa’” “O’nun ilminden hiçbir şeyi O’nun istedikleri dışında bilemezler.” Şefaat edecek olanlar Allah’ın isteği ve izni ile kime ne kadar şefaat etmeleri gerektiğini bilecekler. Rasulullah onlara şefaat yetkisi verecek onlar da gerekenlere şefaat edecekler.


“Vesia kursiyyuhus-semavati ve-l ard.” “O’nun kürsüsü genişlemiş ve gökleri ve yeri içine almıştır.” Yani Allahu Teala Kursi’de oturuyor anlamında değil tabii ki, Allah’ın sıfatları gökleri ve yeri kuşatmıştır’ manasındadır. “Ve la yeuduhu hıfzuhuma” “Onları koruyup gözetmek Kendisine zor gelmez.”


“Ve huve-l Aliyyu-l Azîm.” “O yani Hu, yücedir, büyüktür.“ O HU Ayete-l kursi ve Kur’an’ın bütünğnde anlatılandan da büyüktür, anlayışlarımızdan da ve herşeyden de büyüktür ancak bizim anyalabilmemiz için bu şekilde anlatılmaktadır. “Subhanallahi amma yassifûn.“ “Subhan olan Allah isnat ettikleri vasıflardan münezzehtir.“

Birinci bölümün sonu

Seyyid Magdy Dawoud