Sayısal İcaz (Mükemmellik) ve Kur’an Karşıtlarının Yalanları

Saygıdeğer Okuyucular,

Aşağıdaki örnek açıklamalar uydurmadır ve doğruluğu olmayan yalanlardır.

Doğru olmayan ve İslam dinine ve Kur’an-ı Kerim’e isnat edilen şeyleri uydurmak ve yaymak yanlıştır. Doğru olan bunların uydurma olduğunu yaymaktır.

Özellikle Kur’an-ı Kerim’deki icaz hususunda paylaşılanlar dikkat çekmektedir.

Hangi amaçla olursa olsun, yalan şeyleri paylaşmak ve Allah’ın kitabı hakkında sahtekarlık yapmak sağlıklı ve doğru değildir.

Bizler çoğu şeyi görmeden ve düşünmeden kabul edebiliyoruz.

Kur’an-ı Kerim’deki birçok sayısal icaz paylaşımlarının herhangi bir doğruluktan tamamen uzak olduğuna ve zikredilen rakamların çoğunun apaçık bir iftira olduğuna ve doğru olmadığına işaret etmeyi seviyorum.

İşte sizlere geçerliliğini koruyan bir metin ve parantez içinde ona verilen cevap:

Metin:

İlmi İcaz Denizinden Sizler İçin Bir Damla

Kur’an-ı Kerim Hakkında:

Öncelikle Kur’an-ı Kerim’deki icaz ile başlayalım:

1- Günler kelimesi 365 kere zikredilmiştir. Bu bir yıldaki günlerin sayısıdır.

(Yalan. 27 kere zikredilmiştir.)

2- Tek başına gün kelimesi 30 kere zikredilmiştir. Bu bir aydaki günlerin sayısıdır.

(Yalan. 444 kere zikredilmiştir.)

3- Ay kelimesi 12 kere zikredilmiştir. Bu kameri (ay takvimine) göre ayların sayısıdır.

(Yalan. 27 kere zikredilmiştir.)

4- Ay kelimesi 12 kere zikredilmiştir. Bu yılın aylarının sayısıdır.

(Yalan. 14 kere zikredilmiştir.)

5- İman kelimesi 25 kere zikredilmiştir. Küfür kelimesi de 25 kere.

(Yalan. İman kelimesi 85 kere zikredilmiştir. Tek başına küfür kelimesi 20 kere.)

6- Dünya kelimesi 115 kere zikredilmiştir. Ahiret kelimesi de 115 kere.

(“Mutabık” (uyumlu) ve belki “Mutabıka” (uyumlu), ikisi birbiriyle alakalı kelimelerdendir. Ayetlerin çoğunda dünya ve ahiret kelimeleri birbirine bağlı olarak zikredilmektedir.)

7- Melekler kelimesi 88 kere zikredilmiştir. Şeytan kelimesi de 88 kere.

(Yalan. Melekler 73 kere zikredilmiştir. Şeytan 70 kere ve şeytanlar kelimesi de 18 kere zikredilmiştir.)

8- İnsanlar kelimesi 50 kere zikredilmiştir. Nebiler kelimesi de 50 kere.

(Yalan. İnsanlar kelimesi 241 kere, nebiler kelimesi 5 kere ve nebi kelimesi tek başına, çoğul olarak ve mudaf halinde olmak üzere 64 kere zikredilmiştir.)

9- Erkekler kelimesi 24 kere zikredilmiştir. Kadınlar kelimesi de 24 kere.

(Yalan. Erkekler kelimesi 26 kere zikredilmiştir. Kadınlar kelimesi 55 kere.)

10- Hayat kelimesi 145 kere zikredilmiştir. Ölüm kelimesi de 145.

(Yalan. Hayat kelimesi 76 kere zikredilmiştir. Ölüm kelimesi 55 kere ve ölü kelimesi 20 kere.)

11- İyilikler kelimesi 167 kere zikredilmiştir. Kötülükler kelimesi de 167 kere.

(Yalan. İyilik kelimesi 31, iyilikler kelimesi 3, kötülük ve kötülükler kelimeleri de 61 kere zikredilmiştir.)

12- Gökler kelimesi-göklerin yedi kat olması dolayısıyla- 7 kere zikredilmiştir.

(Yalan. Gökler kelimesi 185 kere zikredilmiştir.)

13- Ceza kelimesi 117 kere zikredilmiştir. Mağfiret kelimesi 234 kere zikredilmiştir.

(Yalan. Ceza kelimesi 20 kere zikredilmiştir. Mağfiret kelimesi 27 kere.)

Bu yalanları yazan yalancının son sözlerini şu takip eder:

(Son kısma iki kat dikkat edin.!)

“Bu adil din ne güzel..!

Sen’in kitabın ne yüce Ya Rabbi..!”

Sonra filancayla bağlantı kuruyorsun;

(örneğin)Dr.Zağlul En-Neccar..

Sonra şu sözleri ile okuyuculardan talep ediyor:

“Bu mesajın topluma yayılması ve her ferdine ulaşması lazım…

Oh ne hoş..!

Bu şekilde yaparak Zağlul En-Neccar ile bağlantı kurmamızın doğru olmadığından şüphem yok.

Buna ek olarak başka bir yalan da denizlerin 32 kere zikredilmiş olmasıdır.

Gerçek olan ise denizlerin 40 kere zikredilmiş olmasıdır.

Ayrıca yer, yani dünya için 13 kere zikredildiğini söylemişlerdir. Gerçek olan ise onun 461 kere zikredilmiş olmasıdır.

Ne çirkin yalan ve sahtekarlık..!

Sonra bütün bunlar toplumda ve gruplarda dolaşıyor. Kur’an ehli arasında karışıklık çıkarılmak isteniyor.

Fakat insanların zihinlerindeki bu fikirler, onların nazarında- düşünebildikleri oranda-Kur’an’ın kudsiyeti için bir belirti olması gibi bir algı oluşturuyor.

Sonra da Rabbimizin kitabına saygımızın, hayretimizin ve hürmetimizin azalmasına neden oluyor.

Çünkü zaman geçtiğinde ve bütün bunların yalan olduğu ortaya çıktığında da basit insanlar bunu Kur’an’ın konumuna ve güvenilirliğine bağlayacaklar.

Kur’an okuyan nüfus üzerinde Kur’an metinlerinin itibarına dair şüphe ve şüphelendirme oluşacak.

Din düşmanlarının istediği de tam olarak budur.

Bu yüzden ne olursa hangi amaçla olursa olsun, bunları taşımak, yaymak ya da yazmak ve yargılamak (içtihat yapmak) caiz değildir.

Bunlar (bu uydurma yazılar) Rabbimizin kitabı hakkında içtihat/yargılama için geçerli bir konuma sahip değildir. (Yani böyle şeylerle Kur’an hususunda yargıda bulunulmamalıdır.)

Allah’ım!

Bizleri Kur’an ehlinden kıl ve bizi gafil kimselerden kılma.

Sayyid Magdy Dawoud