You are currently viewing MİRAÇ GECESi

MİRAÇ GECESi

🌹   🌹   🌹

Bu gece sadece Miraç gecesi değil aynı zamanda İsra’dır.

İsra’nın anlamı “gece yolculuğudur”.

Ama Miraç’ın anlamı ise efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sema’ya yükselişidir.

Yani Allahu Subhanehu ve Teâla peygamberi Muhammed’i  (sallallahu aleyhi ve sellem) katında misafir olarak istedi.

Gökler ve yer arasında bir diyalog geçti gök yer’e bende melekler var dedi yer ise göklere bende de insanlar var dedi.

Sonra gök yere bende yıldızlar var dedi yer ise bendede okyanus ve denizler var dedi, sonra gök yere bende cennet var dedi. Yer ise bende yaratılanların en iyisi Allah’ın sevgilisi olan, Muhammed Rasulullah  (sallallahu aleyhi ve sellem) var dedi.

Bunun üzerine gök ağlamaya başladı ve Allahu Teāla’ya sitem etti sonra Allahu Teāla şöyle dedi: “İzzet ve celalime yemin ederim ki Ben seni güzelleştireceğim ve o şerefe nail edeceğim ki o (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Nur’u (ışığı) senden geçecekler.”

Sonra Allahu Teâla Cebrail (as)’i çağırdı ve ona: “Cennete git ve burağı al dedi ki o sevgilimi bana getirsin.” sonra Cebrail (as) cennete gitti ve 70.000 tane burak buldu başlarını kaldırmışlar ve hepsinin anlında Muhammed Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yazıyordu biri hariç o başını aşağı eğmişti ve çok üzgündü ve Cebrail ona neden böylesin diye sordu?

Bunun üzerine o şöyle cevap verdi: “70.000 sene önce Allah bizi yarattı ki bizlerden biri Allah’ın sevgilisini Allah’a misafir olarak taşıması için. O zamandan bu yana ben çok üzgünüm çünkü 70.000 den biri olarak benim taşıyacağıma garantim yok.”

Bunun üzerine Cebrail: “o sensin” dedi.

Sonra Cebrail (as) bir adımı gözün gördüğü yere kadar olan Burak’ı aldı. O peygamber Muhammed’i  (sallallahu aleyhi ve sellem) El Mescidi-l Haram’dan El Mescidi-l Aksa’ya kadar taşıdı ve orada Allahu Teâla bütün peygamberleri (as) Adem’den (as) İsa’ya (as) kadar getirdi.

Ve onlar bir sıra oluşturdular namaz kılmak için sonra Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) geldi ve İbrahim’e (as) gel benim babam ey Rahman’ın Halil’i imam sensin dedi ama İbrahim (as) hayır o senin yerin sen Rahman’ın habibisin (sevgilisisin) dedi.

Sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün peygamberlere (as) imam olarak namaz kıldırdı.

Daha sonra Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) burağın üzerine binmek üzere ayağa kalktı bir taşın üzerinde durdu ve taş birden havalandı ve eğildi ve öylece havada asılı kaldı bu zamana kadar ismi As Sakhrat-ul Muallaka (havada asılı taş) ki Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kolayca ve rahatça binebilsin için.

Sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Cebrail (as) ile birlikte (Cebrail’in 600 kanadı var ve her kanadında ayrıca 600 kanat vardır bir kanadının ucu ile bir ülkeye çarpsa çatlar ve yerle bir olur ve uçtuğunda doğudan batıya kadar bütün dünyayı karartır.

Dünyaya değen güneş ışığını engeller).

Efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) burak üzerinde ve Cebrail (as) refakatinde gökleri tek tek geçerken her göğün kapısında duruyor ve kapıyı çalıyor ve oranın sakinlerinden ve meleklerden izin alarak giriyorlar ve onlara selam veriyorlardı. Levh-i mahfuzdan cennet ve cehenneme kadar her şeyi gördü ve İbrahim (as) ile İsmail (as) Al-Beyt-i Mamur’un önünde ümmeti Muhammedin  (sallallahu aleyhi ve sellem) çocuk yaşta vefat etmiş çocuklarına Kur’ān dersi verirken buldu.

Sonra göklerin ve arşu ala’nın da üzerinde olan bir yere vardılar.

Orada Cebrail (as) peygambere (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: “Ey Muhammed herkes için bir makam vardır ve bundan sonrası da senin makamındır ve ben bundan sonrasında seninle gelmeye devam edersem yanarım ve sen devam edebilirsin.

Bu yerde vedalaşır.”

Sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yalnız devam eder ta ki (….) Neredesiz ve nasılsız yani neliksiz ve niteliksiz; keyfiyetsiz bir yere gelene kadar, orada (sallallahu aleyhi ve sellem) “Ettehiyyatu lillah” dedi: “Selam Allah’a olsun dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’adır.”

Bunun üzerine Allahu Teâla şöyle dedi: “Es selamu aleyke ey peygamber Allah’ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun.”

Orada Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu durumda ümmetini unutmadı ve şöyle dedi: “Selam bizim üzerimize ve Allah’ın bütün salih kulları üzerine olsun” dedi sonra (sallallahu aleyhi ve sellem) kelimeyi şehadet getirdi: “Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Rasuluhu.”

“Ey Allah alemler altında İbrahim (as) ve ailesine salavat ettiğin gibi Muhammed’e ve Muhammedin ailesine de salavat et sen Hamid’sin sen Macid’sin”.

Bu durumda

Allahu Teāla bu duayı Ümmetu-l İslam’a yazdı (emretti).

Çok önemli ve değerli olduğu için.

O yüzden doğrudan Allah’tan Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) aracı olmadan ve Allah ile kul arasında ki bağlantı olduğu için.

Fakat her gün 50 namaz olarak yazıldı.

Sonra geri dönüşte Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Musa (as) ile karşılaştı ve ona her gün 50 defa namaz kılınacağını bildirdi, bunun üzerine Musa (as) ey Muhammed Allah’a geri dön ve ondan bunu azaltmasını dile dedi,

Sonra Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’a geri döndü ve bunu diledi ve Allah ona günlük 10 defa namaz kılınacağını söyledi, sonra tekrar geri dönerken yine Musa (as) ile karşılaştı ve ona Allahu Teâla’nın namazı günlük 10 a düşürdüğünü söyledi, sonra Musa yine ey Muhammed benim ümmetime böyle yazılmıştı ama onlar yerine getiremediler ve ihmal ettiler, Allah’a geri dön ve daha da azaltmasını dile ondan, sonra Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar Allah’a geri döndü ve ondan yine azaltmasını diledi bunun üzerine Allahu Teâla ona şöyle dedi: “Ben beşe düşürüyorum ama mükafatını 50 kat olarak sayacağım.”

Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetine olan rahmetine bir bakar mısınız!!!

Ve Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyaya geri döndüğünde sahabe (ra) ona Allah’ı gördün mü diye sordular?

Bunu üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: “Basiretim gözlerime yansıdı ve gördüğümü en iyi görmekle gördüm.”

Burada peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) hakikati ve değeri ile ilgili çok şey anlarız. Aynı şekilde ümmetine olan sevgisinden dolayı merhametini.

Ve o zaman ve mekânı ve mahlukatın bilgisini aşan bir yere gitti.

Allahumme Salli ala Seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve Sahbihi ve Sellim.

Seyyid Dr. Magdy Dawoud